-
1 attraper
-
2 prise
I1 meşgul, tutulmuş◊Toutes les places sont prises. — Bütün yerler tutulmuş.
2 hasta, tutuk [tu'tuk]3 solide pıhtılaşmış4 pris de tutulmuşIIn f1 action alma, alınma2 alınan, tutulan3 manière tutuş4 prise électrique elektrik prizi5 prise de sang kan alma6 avoir prise sur üzerinde etkisi olmak◊Nous n'avons aucune prise sur sa décision. — Kararıyla ilgili olarak üzerinde hiç etkimiz yok.
7 prise de conscience bilinçlenme8 prise en charge bakımını yüklenmek9 prise d'otages rehin alma10 dose ilâç miktarı -
3 prendre
Iv t1 saisir almak2 tenir -(y)a almak3 -den almak4 aller chercher gidip aramak, almak5 yerine koymak6 obtenir edinmek, ele geçirmek7 içmek, yemek [je'mec]8 nécessiter ayırmak, almak9 yakalamak10 tutmak11 yakalamak12 utiliser, faire bir şey yapmak13 prendre l'air hava almak14 prendre feu ateş almak15 prendre l'eau su almakIIv ifonctionner çalışmak
См. также в других словарях:
IRIP — Balık tutmak için atılan büyük a … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yem — is. 1) Hayvan yiyeceği 2) Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne İtina ile iğneye yemi taktı. S. F. Abasıyanık 3) Ağızotu 4) mec. Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avlanmak — yabani hayvan vumak, balık tutmak … Beypazari ağzindan sözcükler
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
et — is. 1) İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf. 2) Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi. H. Taner 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
safra — 1. is., İt. saburra 1) Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık 2) den. Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tütsülemek — i 1) Türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak 2) Et, balık vb. yiyecekleri odun veya saman dumanına tutmak 3) argo İçki içmek, sarhoş olmak Mutlaka bu akşam düğün şerefine o da kafayı tütsülemiş olacak. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
tütsü yapmak — 1) dinî törenlerde kokulu madde yakmak 2) et, balık vb. yiyecekleri dumana tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük